12 Eylül 2012 Çarşamba

~~ Çocuk - Kadınlar ~~


 Senin hâlâ öyle şaşırmaların... Hâlâ aynı kocamanlıkta açabilmen gözlerini; gülerken yüzünün gözünün nasıl göründüğüne aldırmaman; komiklikler yapman hâlâ, çocukkenki gibi. Hâlâ! Ne olacak senin bu hallerin? Kadın kardeşim, sen hiç büyümeyecek misin? Sen hiç mi "ağır" kadın olamayacaksın? Sen bu yaşta hâlâ nasıl yolda giderken sekerek yürümeye cesaret edebilirsin? Ah canım kardeşim, ne olacak senin bu halin?

Yirmili yaşlarındaki mankenler bile senden daha kadın-kadın! Sen kaçsın şimdi? Otuz mu, kırk mı? Belki elline yaklaştın ve hâlâ onlar gibi ağır ağır hareket edip, süzülerek yürüyemiyorsun. "Koca kadın" gibi davranmayı kaç yaşına gelince öğreneceksin? Sen ne zaman saçlarını, ilkokuldaki gibi, başının iki yanından firketelerle toplamayı bırakıp "gölge" yaptırmaya gideceksin?

Alnın öyle çocuk gibi duruyor, açılınca saçlarının perdesi, yüzünün hiç büyümeyeceği daha çok belli oluyor. Kazağınla aynı renk soket çoraplar giyince ayağına, son kertede, gardırobun önünde kot pantolonu seçince... Alıp da giymediğin onca "kadın eteği" dolapta uyuyor da uyuyor...

Tırnakların bir türlü kırmızı oje sürülecek kadar uzamıyor. Hep temiz temiz, öyle dibinden kesilince tırnaklar- biliyorsun değil mi?- sen "tek taş" alınacak kadınlardan biri olmuyorsun; sana hâlâ doğum günlerinde kitap hediye ediliyor. Tek farkı eskiden, artık çayı annen demlemiyor.

Temiz temiz tuttuğun defterlerin oluyor senin, evinde küçük küçük, neşeli şeyler birikiyor. Başlıklar hâlâ kırmızı kalemle atılıyor; hayatın cümlelerini kurarken, senin yanında hep yumuşak uçlu kurşunkalemle, kenarları kirlendikçe boş kâğıtları silerek temizlediğin silgin duruyor. Neredeyse ataç tutturacaksın kenarlarına; senin hayatının sayfaları yaramaz kollarınla hâlâ kıvrılıyor. Bıraksalar seni, evine krapon kâğıtlarından kedi merdivenleri bile yaparsın, ama o kadarı da, öyle değil mi, fazla oluyor.

Sevgilin var, evlisin belki, hatta belki çocukları da kuzulayıp kuzulayıp koydun kenara ama senin gözlerin hâlâ çocukluk fotoğraflarındaki gözlerine benziyor. Şöyle bir şuh bakıp saçını savuramıyorsun. Sen komik bulduğun için bunlar sende komik duruyor. Yapsan yaparsın da daha baştan tutamayıp kendini gülmeye başladığın için hep bunlara gülen adamlar seni buluyor... Otuz yaşına gelince artık saçlarının böyle beceriksiz durmayacağını, kırkına gelince artık bu komikliklerin kafandan geçmeyeceğini, elline gelince artık dudaklarını yemeyeceğini düşünüyordun değil mi?

Senin çocukluğun o kadar neşeli, o kadar sana yakışıyor ki kolların, bacakların bir türlü "kadın" fotoğraflarına sığışmıyor. Hatta belki senin hâlâ külotlu çorapların düşüyor...

Ne olacak senin bu halin? Rujları, allıkları hâlâ oyun gibi sürüp sürüştürüşün... Ne olacak? Hiç büyümeyi düşünür müsün? Dantelli, kürklü, burnunu havaya kaldırıp yürümeyi beceren bir kadına ne kadar daha büyüyünce dönüşeceksin? O küpeleri, boncukları hâlâ annenin tuvalet masasında oynar gibi takıp takıştırışın...

Ne olacak? Sen hikâyeler anlatan bir anneanne, nine olduğunda bile bu komiklikleri yapmaya devam mı edeceksin? Her sokağa çıktığında başından geçenleri taklitler, bin türlü tiyatrolar yaparak anlatmaktan acaba ne kadar daha büyürsen vazgeçeceksin? Olgun bir somurtmayla, bacakların tayyör nizamında yerli yerinde oturmayı ne zaman becereceksin? Becermeli misin?

Çoktan öğrenmişler onlar öyle olabilmeyi. Sen şimdiye kadar çok ders kaçırdın. O zaman as bu dersi de, iyisi mi bu kadınlık okulunu biz bugün de ekelim. Gidip dizlerimizi kanatıp sonra mahalledeki komik insanların taklidini yapıp gülelim, gülelim. Başımızı arkaya ata ata gülelim. Saçımız firketelerden kaçtıkça avcumuzla, güzelce açıp alnımızı yeniden saçlarımızı firketeleyelim.

Ece Temelkuran

Dip not : Ne güzel Anlatmış Ece hanım , demek ki topuklu ayakkabı giydiğimde yaşadığım işkencelerin tek sebebi içimdeki sek sek oynayan kızmış :) seni yaramaz seni...Ah bende saçlarımı savurarak şuh bir bakış ile yuruyemedim ya , ruhum hep serseri bir kız çocuğu gibi bir zaman diliminde kaldı ....Ne yapalım bende tüm dersleri kaçırdım sanırsam artık benim içinde çok geç , peki bu dertten ölür müyüm :) ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder